31 Temmuz 2013 Çarşamba

Bir Öğrencinin Yurt Yaşamı
Ömer Faruk31 Temmuz 2013 Çarşamba 0 yorum



    Üzerine not: Bu yazıyı geçen sene farklı bir blogta yazmıştım. Üniversite yerleştirmelerinin açıklamasından dolayı tekrar paylaşmak istedim. Birkaç düzenleme yaptık buyrun...

   Üniversite yerleştirme sonuçları geçtiğimiz günlerde açıklandı. Lise yerleştirmeleri de yakında açıklanır. Eğer yaşadığınız şehrin dışında bir okul kazandıysanız yurtta kalma ihtimaliniz oldukça yüksek. Lise iseniz kesin gibi bir şey de üniversitede de en azından ilk sene bu ihtimal oldukça fazla.
   Aslına bakarsanız yurtta kalmak çok güzeldir. Eğlencelidir. Arkadaşlarınızla sürekli birliktesiniz. Gerçek kanka kavramını orada anlarsınız bu kesin. O zaman hemen kendi yurt hikayeme başlayayım.
Öncelikle -bilenler olabilir- yatılı bir okulda okuyorum. Belirtmek isterim okuldaki 5. senem ama hazırlık olduğu için, kalmadım yani. Yani 4 seneden fazladır okulun yurdunda kalıyorum. Anlayacağınız bu konuda oldukça tecrübeliyim.
   Liseye geçtiğim ilk sene yurtta nasıl vakit geçiririm diye düşünüyordum. O zamanlar dizüstü bilgisayarım yoktu ve masaüstünüde götüremeyeceğim için internet sıkıntım olacaktı. Ayrıca televizyon var mıdır diye de kara kara düşünüyordum. Yurda bakmaya geldiğimizde gördüğüm anten ile televizyon olduğunu anlamış, hiç yoktan iyi demiştim.
   Neyse efendim okul açıldı geldik Aydın’a. Kaldığım odada üst sınıflardan da birileri vardı. Buna bende arkadaşlarımda henfikirizdir ki o ilk sene geçirdiğimiz en güzel seneydi. Odadaki büyükler hep kart oynarlardı. Bizde girerdik bazen aralarına, yer kalırsa. Yemekhane baskınları düzenlerdik. Gizlice içeri girer ne bulduysak ceplere doldurur odada ziyafet(?) çekerdik.

Kural 1: Yemekhane açıksa direk dal. Acıma. Ne bulduysan al ve odana götür. İllaki yenir onlar. Hatta bu 5 dakikayı geçmez.

   Tabi artık öyle yemekhaneden yemek falan yürütemiyoruz. Maymun gözünü açtı (lafın gelişi yani.Sözüm meclisten dışarı).
Beklemediğim bir şekilde televizyon kullanmıyorum. Hatta kullanmıyoruz. İstisnalar haricinde haftada bir gün televizyon izliyorum. Oda cuma günleri Yalan Dünya. Genelde odada gırgır şamatayla yada film izlemekle vakit geçiriyoruz.

Kural 2: Çok amaçlı salonu boş bulursan ve film varsa hemen filmi aç. Hiç bekleme. Arkadaşları da çağır. Ohhh..

   Bizim okulda tek bina çift yurt mevcut. İkiye bölünmüş bir binanın bir tarafı kız bir tarafı erkek.
Neyse burda genel yurt ortamından bahsedeceğiz. Lafı dolandırmayalım. Ben yurtta kalmayı seviyorum aslında. Lise için çok ideal. Kendinize çok iyi arkadaşlar edinirsiniz. Yemeklerinizi paylaşırsınız, kıyafetlerinizi paylaşırsınız, çoraplarınızı paylaşırsınız,i..  neyse bunu söylemiyim. Sonuç olarak ortak bir yaşam sürersiniz. Kıyafet falan neyse ama bir yurtta evden yemek getirip tek başınıza yiyemezsiniz. Adamın elinden zorla alırlar. Alırız.

Kural 3: Yiyecekleri saklamak gibi bir gaflet içine asla girme. Ayrıca arkadaşlarında yiyecekleri saklamak gibi bir gaflet, dalalet hatta hıyanet içine düşmüş olabilir. Dikkatli ol.

   Ayrıca yeni gelen kardeşlerimize ufak (!), şirin(!), azıcık korkutucu(!) şakalar yaparız. Bu yapılmazsa olmaz. İllaki yapılmalıdır. Kaçış yok.

Kural 4: Şakalara karşı tetikte ol. Kendini alıştırmaya bak. Dalga konusu olacak hareketlerden kaçın. İlerde yapacağın şakalar için büyüklerden taktikler öğren.

   Şimdi böyle anlatınca da yemeğinizi alırız, şakalar falan deyince korkmayın. Bunlar işin şakası elbet.
Neyse ben size resmi açıklayacaktım onu unutacağım. Efendim bazen yurtta sevmediğiniz yada size yeterli gelmeyen yemekler çıkabilir. Bu zamanlarda karnınızı doyurmak için farklı yollar türetmelisiniz. Yatılı öğrenci orjinal fikirler üretmelidir. Bu fotoğraf yaklaşık 4 ay önce falan çekildi. O gün sanırsam börek, makarna yanında da ayran vardı. Ancak kimi yemeklerin ikinci tabağını alamazsınız. O zaman her öğrenciye, her ortamda sınırsız verilen makarna ile değişik yiyecekler türetmelisiniz. Buda arkadaşımın bir çalışmasıydı. Ancak bunu yiyemeden yemeğini yemeyen birini gördü ve onu yedi. Böylelikle bu muhteşem fikir bir başka bahara kaldı.

Kural 5: Eğer doymadıysan; yok efendim ben başkasının tabağından yemem, iğrenirim gibi şeyleri unut. İğrenirsen ölürsün. (Bu çok sert mi oldu)

   Yurtta hocalar belletmen öğretmen olarak kaldığı için aramızın çok iyi olduğu hocalar var. Yani bu güreş tutmaya kadar gidiyor. Tabiki buda ilk geldiğimde bana ilginç gelmişti. İlkokulda böyle şeyler görmek zor. Tabiki aranızın iyi olduğu hocalar size bazen kolaylıklarda sağlayabiliyor.

Kural 6: Eğer dışarıya kaçacaksan iyi geçindiğin hocalarda kaçmaya özen göster. Üç beş yağ yap paçayı kurtar.

   Emin olun 4 ve hatta sbl ye giderseniz 5 sene boyunca yurda çok fazla alışıyorsunuz. Kimi zaman çok iyi anlaştığınız büyükleriniz mezun olduğunda  hüzünlenirsiniz. Ancak elbet birgün ayrılacaksınız. Ben 2 sene daha yurttayım ama eminim ki ayrılmak beni çok üzecek.

Sevgi ile...
2011, tugraweb.net
Yazarınız Hakkında Ömer Faruk İzmir'de doğmuş büyümüş, üşengeç, girişimci, okuyan, yazan, arşivleyen bir adam. Bu kadarı yeterli.
Bana ulaşmak için; Facebook ve Twitter

0 yorum

Yorum Gönder